Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türk edebiyatının en çok bilinen mesnevileri nelerdir ?
Leyla ile Mecnun'un aşkları bir Arap efsanesine dayanmaktadır. Bu efsanede Mecnun mahlasıyla şiirler söyleyen Kays ibni Mülevvah adlı bir Arap şairiyle Leyli (Leyla) adlı bir Arap kızın arasında geçen ve ayrılıkla sona eren bir aşk hikayesini anlatılmaktadır.
Söylentiye göre Kays ile Leyla kardeş çocuklarıdır. Küçük yaşta birbirlerini severler . Kays'ın Leyla için söylediği şiirler dillerde dolaşır. Leyla'nın babası ,adını dillere düşürdüğü için kızının Kays'la evlenmesini önler. Leyla başka biriyle evlendirilir. Kays çöllere düşer. Mecnun deli diye anılmaya başlar. Ayrılık acısına dayanamayan Leyla kederinden ölür. Mecnun bunu duyunca onun mezarının başına koşar ve o da orada can verir.
Bu efsane Arap edebiyatında X. yüzyılda çok yaygın bir hale gelmiş, Mecnun'a ait olduğu söylenen şiirlerin arasına nesirler de eklenerek hikaye haline getirilmiştir. Bu konu daha sonra Fars ve Türk edebiyatlarında da işlenmiştir. Bunların arasında en ünlüsü Fuzuli'nin 1535'te yazdığı Leyla vü Mecnun adlı mesnevisidir.
Hüsrev ü Şirin, İkinci Murat'ın ricası üzerine, onun adına Şeyhî tarafından kaleme alınmış bir mesnevi.
6400 beyitten oluşan Hüsrev ü Şirin'de Sasani hükümdarlarından Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, bir prenses olan Şirin ve Ferhat arasında geçen olayları konu edinmiştir. Dram ve aşk temalıdır. Bazı tarihçilere göre eserin kaynağı gerçek bir olaya dayanmaktadır.
Hüsrev ü Şirin ilk kez (Genceli) Nizamî (1140-1203) tarafından kaleme alınmış, daha sonraları eserin konusu farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Şeyhi de bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beytten oluşan baş kısmını Nizamî'den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. Fakat Şeyhi bu eserini bitiremeden vefat etmiştir.
Bu ünlü tema, çoğu zaman aynı isimle bazen de Ferhad ü Şirin ismiyle birçok ünlü edebiyatçı tarafından tekrar kaleme alınmıştır. Fakat bu versiyonların içinde en çok yer eden ve ünlenen Şeyhî'ninkidir.
Hüsn ü Aşk ( Güzellik ve Aşk ) adlı mesnevi Şeyh Galip'in (1757-1799 ) başyapıtıdır. 2101 beyittir. Aruzun "mefulü-mefailün-feülün" kalıbı ile kaleme alınmıştır.
Kendisi bu eseri, 1782'de girdiği bir iddia üzerine 6 ayda yazmıştır. Son dönem divan edebiyatının en güzel örneklerinden biri olmasının yanı sıra, tasavvufi alt yapısı ve sembolizmi ile genel olarak edebiyat ve spiritualizm açısından çok önemli bir eserdir. Eserin kahramanları güzellik (hüsn) ve güzelliğe yönelişin sonucu olan aşk'tır. Eserin her bir satırında tasavvufi simgeler bulmaktayız, kişi isimlerinden, yer isimlerine ve benzetmelere kadar. Sebk-i Hindî (Hint üslûbu) ile kaleme alınmış olan bu büyük eser, doğu edebiyatının zirvelerinden birisi olmuş ve birçok dile çevrilmiştir, bugün hâlâ yeni baskıları yapılmaktadır.
Harnâme; Ünlü divan edebiyatçısı Şeyhi tarafından kaleme alınmış mesnevi.
Aynı zamanda bir hekim olan Şeyhi Sultan Çelebi Mehmed'i tedavi edince, Çelebi Mehmed ona bir köy (Tokuzlu Köyü) hediye etmiştir. Köye doğru yola koyulan Şeyhi, yolda eşkiyalar tarafından soyulmuş ve dövülmüştür. Bunun üzerine Harnâme'yi kaleme alır. Eser toplumun kötü yönlerini hicvetmektedir. Fakat bunu mizahi bir üslub ile yapmıştır.
Eser 126 beyitten oluşmaktadır. Divan edebiyatında hiciv eserlerinin ilk önemli örneklerindendir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:20 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türk edebiyatının en çok bilinen mesnevileri nelerdir Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun'un aşkları bir Arap efsanesine dayanmaktadır. Bu efsanede Mecnun mahlasıyla şiirler söyleyen Kays ibni Mülevvah adlı bir Arap şairiyle Leyli (Leyla) adlı bir Arap kızın arasında geçen ve ayrılıkla sona eren bir aşk hikayesini anlatılmaktadır.
Söylentiye göre Kays ile Leyla kardeş çocuklarıdır. Küçük yaşta birbirlerini severler . Kays'ın Leyla için söylediği şiirler dillerde dolaşır. Leyla'nın babası ,adını dillere düşürdüğü için kızının Kays'la evlenmesini önler. Leyla başka biriyle evlendirilir. Kays çöllere düşer. Mecnun deli diye anılmaya başlar. Ayrılık acısına dayanamayan Leyla kederinden ölür. Mecnun bunu duyunca onun mezarının başına koşar ve o da orada can verir.
Bu efsane Arap edebiyatında X. yüzyılda çok yaygın bir hale gelmiş, Mecnun'a ait olduğu söylenen şiirlerin arasına nesirler de eklenerek hikaye haline getirilmiştir. Bu konu daha sonra Fars ve Türk edebiyatlarında da işlenmiştir. Bunların arasında en ünlüsü Fuzuli'nin 1535'te yazdığı Leyla vü Mecnun adlı mesnevisidir.
Hüsrev ü Şirin
Hüsrev ü Şirin, İkinci Murat'ın ricası üzerine, onun adına Şeyhî tarafından kaleme alınmış bir mesnevi.
6400 beyitten oluşan Hüsrev ü Şirin'de Sasani hükümdarlarından Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, bir prenses olan Şirin ve Ferhat arasında geçen olayları konu edinmiştir. Dram ve aşk temalıdır. Bazı tarihçilere göre eserin kaynağı gerçek bir olaya dayanmaktadır.
Hüsrev ü Şirin ilk kez (Genceli) Nizamî (1140-1203) tarafından kaleme alınmış, daha sonraları eserin konusu farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Şeyhi de bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beytten oluşan baş kısmını Nizamî'den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. Fakat Şeyhi bu eserini bitiremeden vefat etmiştir.
Bu ünlü tema, çoğu zaman aynı isimle bazen de Ferhad ü Şirin ismiyle birçok ünlü edebiyatçı tarafından tekrar kaleme alınmıştır. Fakat bu versiyonların içinde en çok yer eden ve ünlenen Şeyhî'ninkidir.
Hüsn ü Aşk
Hüsn ü Aşk ( Güzellik ve Aşk ) adlı mesnevi Şeyh Galip'in (1757-1799 ) başyapıtıdır. 2101 beyittir. Aruzun "mefulü-mefailün-feülün" kalıbı ile kaleme alınmıştır.
Kendisi bu eseri, 1782'de girdiği bir iddia üzerine 6 ayda yazmıştır. Son dönem divan edebiyatının en güzel örneklerinden biri olmasının yanı sıra, tasavvufi alt yapısı ve sembolizmi ile genel olarak edebiyat ve spiritualizm açısından çok önemli bir eserdir. Eserin kahramanları güzellik (hüsn) ve güzelliğe yönelişin sonucu olan aşk'tır. Eserin her bir satırında tasavvufi simgeler bulmaktayız, kişi isimlerinden, yer isimlerine ve benzetmelere kadar. Sebk-i Hindî (Hint üslûbu) ile kaleme alınmış olan bu büyük eser, doğu edebiyatının zirvelerinden birisi olmuş ve birçok dile çevrilmiştir, bugün hâlâ yeni baskıları yapılmaktadır.
Harname
Harnâme; Ünlü divan edebiyatçısı Şeyhi tarafından kaleme alınmış mesnevi.
Aynı zamanda bir hekim olan Şeyhi Sultan Çelebi Mehmed'i tedavi edince, Çelebi Mehmed ona bir köy (Tokuzlu Köyü) hediye etmiştir. Köye doğru yola koyulan Şeyhi, yolda eşkiyalar tarafından soyulmuş ve dövülmüştür. Bunun üzerine Harnâme'yi kaleme alır. Eser toplumun kötü yönlerini hicvetmektedir. Fakat bunu mizahi bir üslub ile yapmıştır.
Eser 126 beyitten oluşmaktadır. Divan edebiyatında hiciv eserlerinin ilk önemli örneklerindendir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:20 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx